Sabah kalktığında ayaz vurmuş yaprakları tazeleyen çiğ tanelerine yetişme güzel kız.
Çünkü sen erken kalkmayı sevmezsin ve tek haneli sayılarda uyanmak uğursuzluğa davetiye gibidir.

Kokoreç, döner, hatta kesildiğinden habersiz hala öttüğünü sanan tavuğu bile yeme güzel kız.
Çünkü sen onları çiğneyip yutmaktansa; okşamayı, beslemeyi arzularsın ve yemek, sadece doymak içinse varsın ot yersin onlar gibi…

“yapamazsın”, “yetemezssin”, “sonunda böyle olursun” diyenlere hiç mi hiç kulak asma güzel kız.
Çünkü sen zamanın eskitemeyeceği bir keçi inadının, iftiraların kurutamayacağı parlayan gözlerin, hayattan istediklerini tutup kopartmaktan yorulmayacak ellerin sahibisin…

Kalbini çevreleyen katran karası kafese yenik düşme güzel kız.
Çünkü mutluluk zamansız gelen, en güzel, en çığrından çıkartıcı haberdir. Değil kafes, çelik dağlar bile mutluluğu taşıyan ayakların her adımında erir, yok olurlar.

Gözyaşlarını seninle bölüşecek, tadına bakıp tuzundan kederi ayıklayabilecek o insanı bulana kadar ağlamamaya diren güzel kız.
Çünkü henüz benim neler yapabileceğimin farkında değilsin.

Rüzgarla sazlıklardan havalanan bir hayali yakalamaktan korkma güzel kız.
çünkü sensiz ben yolumu bulamam, haykırmak isterim.
çünkü konuşamıyorum, anlatamıyorum sana;

Seni sevdiğimi kimseye söyleme güzel kız
Çünkü sanırım ben herkese söyledim…

By Saltuk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir