Yine bir akşam üstü… Ve ben
yine bulutlarla beraber çay içiyorum… Az şekerli. Aylardan ekim. Üç
gün sonra dolunay çıkacak. Hava birazcık serin gibi. Senin yanımda
olmanı istediğim akşamlardan birisi işte. Her akşamki gibi yine boş ve
yine sabaha gebe. Sanki kar yağacakmış sanıyorum. Birazcık serin dedim
ya işte bu serinlik sadece bu akşama özgü bir serinlik değil. Temmuz
dada böyleydi hava benim için. Seni arıyorum. Belki biraz sana sarılır
ısıtırım kendimi diye düşünüyorum. Sen yanımda olsan belki şubat ta
bile yalınayak gezebilirim. Şubat bile üşütmez beni yanımda olsan.
Hatta mart bile bir şey yapamaz. Eminim. Sen yanımda olsan deniz
kenarına bile giderim seninle. Deniz donmuş bile olsa sen yanımda
olunca bana bir şey olmaz bilirim. Ben kardan adam yapmaya bayılırım.
Ama kardan adam yaparken hiç sabır edemem. Biran evvel olsun da bitsin
diye acele ederim. Hele o en son havucu burun olarak takmak yok mu işte
o bitiriyor beni. Kömür ile göz ve dudak yapıp ona gülümsemeyi öğretmek
bir başka haz benim için. Tabi birde boynumdaki kaşkolu üşümesin diye
onun boynuna dolamak sanki birisine büyük bir iyilik yapmışım hissini
verir bana hep. İşte sadece o zamanlar sevmem ben güneşi. Zaten ben
üşümesin diye ona kaşkolumu vermiştim niye doğuyorsun aptal güneş.Sen
yanımda olsan seninle de kardan adam yapardık. Ama o zaman ben hiç
acele etmezdim. Ne kadar uzun sürerse sürsün beklerdim. İsterse hiç
bitmesin. Beklerdim. Bir daha ki kışı bile beklerdim sen yanımda olsan.
Sen yanımda olsan bu sefer havucu kardan adamın burnuna takmazdım.
Seninle beraber oturur kıtır kıtır yerdik. Bize okulda öğrettiler.
Havuç gözlere çok iyi gelirmiş. Hep öyle derdi zahide öğretmen. Zaten
benim de senin gözlerine ihtiyacım var. Onlara iyi bakmam lazım. Her
gün bir havuç yerdik seninle. Sırf gözlerine iyi gelsin diye.
Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var. Sonra kardan adamın
gözlerini ve dudaklarını yapardık. Ben gözlerini yapardım sende
dudaklarını yapardın. Dudaklarını sen yaptığın içinde gülümsemeyi
öğretmek sana düşerdi. Eminim ona çok iyi öğretirdin gülümsemeyi. Aynı
senin gülüşün gibi sımsıcak gülerdi biliyorum. İyi öğretirdin. Sen
yanımda olsan kaşkolumu sana verirdim. Nasıl olsa kardan adam
gülümsemeyi öğrendi ya üşümez artık. Artık güneş bile çıksa üzülmem
ben.Sen yanımdasın ya bir tane kardan adam daha yaparız güneş batınca.
Güneş doğunca yine eritir onu. Biz bir tane daha yaparız. Sen yanımda
olsan bu kez bulutlara hiç yüz vermem. Çayımı seninle içerim. Üç
şekerli. Sen yanımda olsan beraber kız kulesine gideriz. Yok yok
gitmeyiz. Üsküdar da bir rıhtım turu yaparız. Sonra kız kulesini
uzaktan uzağa şöyle bir süzeriz. Tam karşısına oturup uzun uzun
bakarız. Yok yok uzun uzun bakmayız. Uzun uzun bakarsak gözlerimiz
yorulur. Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var ya onları fazla
yormayız. Zaten daha çok gezecek yer var. Sonra …. Sonra nereye
gidelim ? Sonrasına sen karar ver canım. Biliyorsun sende söylemiştin
ya nereye gittiğin önemli değil kiminle gittiğin önemli diye… Sen
yanımda olsan nereye olursa oraya giderdim

By Saltuk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir