şimdi bakıyor gözlerin okumak istiyorsun acaba acımı dindirecek birşeyler yaziyormu diye.. ? hiiç ama hiç boşa gözlerin yorulmasın yok öyle bir şey yazımın içinde.. daha doğrusu yok öyle bir yazı yok öyle bir tarif öyle bir teselli yooook…. istersen bırak okumayı, istersen kır monitörü dağıt ortalığı, kalk ayağa yeterrr beee diye bağır çağır.. sonra ellerini aç bak bakayım içinde ne var koskoca bir hiç göreceksin avuçlarında, isyan ancak koskoca bir hiç getirir bırakır avuçlarına ve gider giderkende çok şey götürür… Her güzel şeyin sonu olduğu gibi, en güzel şey’inde sonu vardır tıpkı beraberlikler gibi, göz yaşları gibi, güzel sözler gibi tıpkı kahkahalar gibi.. ama bunlar arasında bazen güzel olupta bitmeyen şeyler var, anılar gibi, hatıralar ve umutlar.. Diyeceksinki umutlarımın bittiği noktadayım, yok öyle bir nokta.. Yaşıyormusun ?, cevabın evetse ki yaşiyorsun o zaman umutların bittiği noktada değilsin… son durak ölüm diye bilirdim ama ondan önce son duraklar varmış diyeceksin haklısın ama unutma her son durak, yeni bir yola çıkışı için başlangıçtır… Hayatımızda her zaman son’lar ve İlk’ler olacak bizim yapmamız gereken tek şey bu yolda yıkılmadan ve dimdik o yolları emin adımlarla yürüyebilmektir.. Yüce yaradan o omuzlara kaldıramayacağın yükü vermez, sevmediği kulada dert vermez..

Hayat 3 gündür dün geçti, bugün geçiyor, yarın geliyor biz geçmişe bakarak hareket etseydik şimdiye çoktan asmamız gerekiyordu kendimizi.. Boşver kardeş hayat herşeye rağmen güzel, her şeye rağmen hayata devam.. Acısız, kedersiz, üzüntüsüz, aşksız, sevgisiz, dostsuz, arkadaşsız, kargaşasız ve içinde göz yaşı olmayan bir hayat olduğunu sanmıyorum, aslında bunlar hayatımıza anlam katan değerlerdirki bu değerlerle yaşiyorsak bir bedeli vardır istesekte istemesekte bu bedeli ödemek zorundayız…

vefasız o yâre selam gönder benden yâne..
derdim büyüktür de yare
yüregim yanar olmuş pare pare…
aşk nedir bilmez iken düştüm ateşine..
ateş ile aşk bir imiş bilmez idim vay halime …
vefasız o yare selam götür benden yane..

dertsiz başıma dert sardı, gözüme yaşlar saldi..
yüreğime bıraktıği ateşte ondan bana hatıra kaldı..
artık kurudu tükendi,
yüreğime düşen ateş bir türlü sönmedi..
git benden uzak dur,
bana ettiklerini başkasından kat kat bul…

günün birinde ağlanıp sızlanma ben ne ettim diye
vurma başın duvarlara, suale cevap bulayım diye..
basittir cevabı;
hasret çeken gönüle vurdun hançeri,
seni seven yüreğe attın çeltiği…

döktüğün bir iki damla yaş
unuttururmu sanırsın şu bimar olmuş yüreğe…
vefasızlığın tarifini yaptın sen bir kere…

……………

Sevdasını SEVDA tadında yaşamasını bilenlere…..

Hasret çeken gönüllere…

Vefasızlara…

adına aşk dediğimiz bu ızdırabı çekenlere… .

ayrılığı hak etmeyenlere yalnızlığı armağan edenlere…

armağanını alıp yinede yıkılmayıp ayakta durabilenlere…

BEKLENEN GÜN GELECEKSE, ÇEKİLEN ÇİLELER KUTSALDIR.

yüreğimle……

By Saltuk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir